Hoş Geldiniz!

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için Giriş yapın.

Eğer üyeliğiniz yoksa Kayıt olun.

Gönderen Konu: Soruları Deliller ile cevaplamanızı istiyorum.  (Okunma sayısı 36802 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Sorumvar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 13
Soruları Deliller ile cevaplamanızı istiyorum.
« : 03 Ağustos 2013, 18:47:54 »
Günümüzde Bazı müslimanlar bazı kaideleri belki eksik veyahut yanlış yada tam bilmiyor.Bunun için bazı sorular

sorucam bu soruları Lütfen Delillerle birlikte açıklarmısınız.

1-Kafir biri Kendi inançlarını överse Onu yüceleştirirse Müslimanda iş gereği böyle bir ortamda rıza gösterecek  fiillerde bulunmayıp susarsa Küfre girer mi?,Mesela Kafirin biri Atatürkü veyahut  Futbol takımları İlahlaştıracak derecede överek ''Senin Uğrunda ölürüz,Sen bizim herşeyimizsin,Sen bizim ilahımızzsın,Sen olmasan şu olmazdı bu olmazdı vs.'' Gibi Küfür söz söylerse,İslamla,Allah'ın ayetleriyle,Rasulleriyle,İslamdan olan herhangi birşeyle Alay etmese yada onlar açık açık  hakaret etmese bile bunlar dışında Kendi İnançlarını övücek Küfür sözler söyleyenlerin Ortamında İş gereği yahut dünyalık bazı şeyler için(Toplu taşıma araçları,İşyerleri vs.) , büyük problemler çıkmasın diye tehlike olabilecek  gibi durumlarda sesiz durmak Küfür olurmu ? Birde şunu belirtmek isterim işyerlerinde genelde kafirlerin Adetleri gereği futbol tartışması Yada siyaset yapar müslimanın böyle ortamda iş gereği bulunup sessiz kalması ne derece doğrudur ?

2-Kafirlerin Üzerinde yani Elbiselerinde Put Simgeleri olur,Yada içinde haram veya küfrü simgeleyen bazı elbiseler bulunur.Atatürk resmi,Tağuti bayrak, futbolcuların adları ve takımın simgeleri gibi Küfür simgeler.Böyle kafirlerle beraber oturulurmu?Mesela Toplu taşıma araçlarında böyle çok kafir geliyor mecburen biryere gitmek istiyoruz ve böyle kafirlerle yan yana oluyoruz,Yada arabada kafir akrabalar biniyor böyle simgeler oluyor,Yada işyerlerinde mecburen beraber yanyana çalışırken  bu kafirler böyle simgeleri takıyor.Buradada  bazı Dünyevi menfaatler için sessiz durmak küfür olurmu,Yada Ortam müsait olmadığında ötürü sessiz durmak ve Tehlike olabilicek durumlarda sesiz durmak gibi. eğer böyle kişilere durumu anlatsak belki çok büyük sert tepki verebilir.Mesele Bir müsliman İşe gitmek ister ve  toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalır durumu gereği ve sonra hiç tanınmadık Kemalist bir genç gelir yanımıza oturur.Üzerindede Türk bayrağı ve atatürk resmi var Şimdi bu kafire Kalkıp bunu takma desek Çok sert Bir tepki ile Karşılaşma oranı var.Bu orana rağmen o toplu taşıma içinde  herkezin içinde böyle desek çok büyük tehlike çıkabilir yani böyle bir ihtimal çok yüksek. böyle yüksek  ihtimaller olsa bile anlatmak zorundamıyız yada Mutlaka o ortamı terk etmek zorundamıyız. Birde Ortamı terk etmenin dereceleri nelerdir bir kişi Uçağa binse  uçakta küfür söz söylense Müsliman bu durumda uçaktan çıkamiyacağına göre neyapması gerekir. Onları duymicak kadar uzak durmak mı gerek başka bir yere oturması falanmı gerek ?bu kaide olursa Ortamı terk kapsamına girermi? yada birevde kafirin biri küfür söz söylese biz o kafirin bulunduğu salonu terk etsek başka bir odaya geçsek ama kafirin sesi gelse bile ortamı terk sayılırmı ?

3-Her Küfre sebepsiz yere Küfür ne olursa olsun(Allah'a,Rasule ve ayetleri Alay dışında olan bir konu bile olsa)  sessiz kalmak ama kalben buğz etsek bile Küfürmüdür ?

4-Müsliman bir kişi Bir simgenin yada yazının ne manaya geldiğini bilmediği bir elbise geyerse ve bu duruma şüphe ile hüküm verdiği için ''Küfür olucağını sanmıyorum'' dese Küfre girermi? . Çünkü o  geydiği simge küfür olabilirde olmayabilirde Müsliman bunu bilmiyor ancak o şüpheli şeyi geyiyor ve Müslimanın aklına takılıyor ancak Küfür olucağını sanmadığı kanaatindedir ancak Bu simge Küfür olmasa bile müslimanın böyle Zanna  göre o simgenin Küfür olucağını sanmayıp geymesi ve İhtimalle hüküm vermesi Küfür olurmu Yoksa bu durum farklı olup cehalet mazaretmi sayılır ? Eğerki Küfür olursa Şunuda cevaplamınızı  istiyorum Ozaman bütün almış olduğumuz yiyeceklerin yazılarını tek tek kontrol etmek  ve böyle ürünlerin Markalı yazılarını kontrol etmeden şüphe ile hüküm vererek alırsak ozaman mutlaka küfre girmiş sayılırız. Çünkü aldığımız ekmekten süte kadar herşey kafir firmalara aittir ve kafir firmaların adları, kafirlerin simgeleri geçmektedir ve kafirlerin isimleri yazılmaktadır. İlla böyle ürünlerin adlarının tek tek ne manaya geldiği araştırılması zorunlumudur. ve Her ürünün markasını alınca illa tek tek tahrif etmek gerekirmi çünkü bazı ürünler içindekini kullanıp zaten çöpe atıyoz. Yoksa araştırılmadan üzerinde küfür bir yazı bile olsa o ürünü alıp o yazıyı çöpe atıp içindekini yemekte bir sorun olurmu? Diyelimki Coca cola firmasına ait bir %100 şeftali suyu var diyelim bu Coca cola firmasına ait olsa bile sadece o ürünü alıp içindeki içip geri kalan kabını çöpe atsak olmazmı ?



5-Her Küfür ve put yazan yere girmek Küfür olurmu,Mesele bir Müsliman Ehliyet almak için Sınava giricek giriceği Sınav yeride tağutun okulu.sınıftada Atatürk ilke ve inkilaplar,Atatürk'ün resmi,İstiklal marşı,Türk bayrağı gibi Küfür Yazı,simge ve resimler asılıdır. böyle yerlerde Sınav süresince bekleyip  Sınavı yapıp hemen çıkmak caiz olurmu.Aynı şekilde Direksiyon sınavı içinde bir kafirle yan yana oturmak zorunda Kullanıcağı arabada müslimanın yazılmış olduğu firmanın reklamı asılı böyle bir arabıyı sınav süresinde kullanmak küfür olurmu? Müslimanı bağlarmı budurum.Aynı şekilde türk bayrağı asılı bir aracın sahibi yanımızda sahibi bulunsa bile kullanılması Küfürmüdür. ?Yahut biz bu arabaları kullanmasakta bile böyle Küfür simgeler olan araçlara biryere gitmek için binmekte bir sorun
olurmu ? Bu durum müslimanı bağlarmı

6-Müsliman bir kişi Kafirden almış olduğu Modemi var diyelim Müsliman bunu Kullandı işini gördü ancak Kafire ait olan bu modemi geri verse(Aldığı kişiye iade etse) Kafir  çok büyük ihtimalle Küfür işliyebilir,Veyahut Müsliman bir kişi Kafirlere Ait olan telefonu kullanır ancak Kafire geri vermek zorunda kalır ama kafire verse telefonda haram ve küfür şirk işliyebilir.Yada  kafirden araba kiraladık işimizi gördük yerine bıraktık o kafir o arabayla neyaparsa yapsın Budurum Müslimanı bağlarmı müsliman bir kişi Kafirin bütün davranışlarına rıza göstermiş sayılırmı ?

7-Minibuslerde Tanımadığımız kişiler para falan uzatıyor bunu şöföre doğru iletmekte bir sakınca olurmu kafir belki kötü bir yere gider ama yine müsliman buna rıza göstermiş olurmu?Uzatması caiz olurmu veya  Kafirlerden açık olan yaşlı kadınlara toplu taşıma araçlarında yer vermekte caiz olurmu yada herhangi bir yerde,Tanınmadık bir kafir bizden adres isterse adres vermemiz caiz olurmu
8-Kimlik,Ehliyet  vs. gibi evraklarda Tağuta ait olan bayrak resmi var bir müsliman bunu tahrif etmek zorundamıdır.Eğer tahrif etse polisler arama yapınca çok sıkıntı çıkarıtıyor yada başka resmi işlemler ile ilgili (Hastane vs.) olan kurumlar sorun çıkarıyorlar yinede Tahrif etmek zorunlumudur.
9-Kafirlerden biri kendi menfaatimizde olmak şartıyla bir kafire yalan yere evrak hazırlayıp kandırmakta ona yalan söylemekte sakınca olurmu ? Mesele   Bir müsliman Ehliyet alıcak ama Ehliyeti alabilmesi için bir kafir evrak getiriyor bunları  ben sana öğrettim diye imzala Aslında öğretmedi ama işin kolayına kaçarak böyle yapıyorum zaten benimde menfaatim söz konusu burda.Sonra diğer kafirlere bunu gösteriyorlar bunu bunu öğrendi diye yalan söyleyerek uygulamaya koyuluyor.Böyle bir şey yapmak caizmi Müsliman kafirlere Rüşvet verebilirmi kendi menfaati için onları geçiştirmek için ve onları dolandırabilirmi ?

10-İş yerinde ramazan ayında bazı kafirler açıktan oruç yiyorlar farkında olmayarak ramazan ayına hürmetsizlik ediyorlar yada Ramazan ayının ortasında açıktan sigara içiyorlar vs. daha bir çok Küfür amel. Müsliman bir kişi böyle kişilerin Yanında çalışması yada Toplu taşıma gibi araçlarda böyle araçlarda bulunan kişinin Müslimanın Onlara birşey demeden binmesi,Yada böyle yapan kişilerle Alış veriş yapmak caizmidir ?

11-bir kişi Tağuta muhakeme olmak Küfür diyor ancak Günümüz Temyizi İkrahi Mülcinin şartlarını bilmediğinden Ötürü Temyize başvurmak  İkrahtan sayılıp sayılmadığı Hakkında bilgisi olmayan kişi Ameli işlemediği halde Tekfir edilirmi yoksa huccetten sonramı tekfir edilir?
         Aklıma soru  geldikçede sormak istiyorum Hakkınızı helal edin.

Çevrimdışı Sorumvar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 13
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #1 : 11 Ağustos 2013, 05:16:52 »
Bütün Müslimanların bayramı mübarek olsun. Sayın site yöneticilerim  bu soruların cevabını mümkünse hemen cevaplayabilirmisiniz acaba?

Hidayete tabi olanlara selam olsun!

Çevrimdışı Akidetul İslam

  • Site Yetkilisi
  • *****
  • İleti: 443
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #2 : 17 Ağustos 2013, 01:05:30 »
1.Sorunun Cevabı

Soru: Kafir biri Kendi inançlarını överse Onu yüceleştirirse Müslimanda iş gereği böyle bir ortamda rıza gösterecek  fiillerde bulunmayıp susarsa Küfre girer mi?,Mesela Kafirin biri Atatürkü veyahut  Futbol takımları İlahlaştıracak derecede överek ''Senin Uğrunda ölürüz,Sen bizim herşeyimizsin,Sen bizim ilahımızzsın,Sen olmasan şu olmazdı bu olmazdı vs.'' Gibi Küfür söz söylerse,İslamla,Allah'ın ayetleriyle,Rasulleriyle,İslamdan olan herhangi birşeyle Alay etmese yada onlar açık açık  hakaret etmese bile bunlar dışında Kendi İnançlarını övücek Küfür sözler söyleyenlerin Ortamında İş gereği yahut dünyalık bazı şeyler için(Toplu taşıma araçları,İşyerleri vs.) , büyük problemler çıkmasın diye tehlike olabilecek  gibi durumlarda sesiz durmak Küfür olurmu ?


Cevap: Daha önce de sonraki soruda da açıkladık; İslam'a, Allah'a, nebilere alay, hakaret, sövme olmaksızın, kâfirlerin kendi inançlarını söylemesi, övmesi durumunda Müslümanın karşı çıkmaması, ortamı terk etmemesi küfür değildir.


Soru: Birde şunu belirtmek isterim işyerlerinde genelde kafirlerin Adetleri gereği futbol tartışması Yada siyaset yapar müslimanın böyle ortamda iş gereği bulunup sessiz kalması ne derece doğrudur ?
 
Cevap:  İş yerinde Müslüman işini yapmalı ve onların sohbetlerine dâhil olmamalıdır. Sadece iş yerinde değil, birçok yerde gereksiz muhabbet oluyor. Müslümana düşen o sohbetlere katılmamak, ortamlarına dâhil olmamaktır. Ama malayani konuşmalarda, sadece kâfirlere değil, Müslümanlara da iştirak ederse haram işlemiş olur.

Çevrimdışı Akidetul İslam

  • Site Yetkilisi
  • *****
  • İleti: 443
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #3 : 17 Ağustos 2013, 01:13:59 »
2.Sorunun Cevabı

Soru: Kafirlerin Üzerinde yani Elbiselerinde Put Simgeleri olur,Yada içinde haram veya küfrü simgeleyen bazı elbiseler bulunur.Atatürk resmi,Tağuti bayrak, futbolcuların adları ve takımın simgeleri gibi Küfür simgeler.Böyle kafirlerle beraber oturulurmu?


Cevap: Daru'l-harpte böyle olan kişiler seni bağlamaz. Daha önce de söylediğimiz gibi sahabeler Kabe'yi tavaf ederken, etraflarında bir sürü küfür ve şirk işlenmesine rağmen müdahale etmiyorlardı. Fakat kendilerini koruyorlardı. Bu durumda sadece sen kendini küfürden kurtaracaksın. Eğer aynı masada sohbet şeklinde oturuyorsanız, İslam'a ve Kur'an'a laf atılıyorsa elbette müdahale etmen, karşı çıkman veya o meclisi terk etmen gerekir.
Bir yere girdiğinde o yerde küfür söz söylenme ihtimali varsa, yapılması gereken şey orada bulunanlardan kendini sıyırmak, mecbur kalmadıkça o yerlere gitmemektir.
Mecbur kaldığında sadece ihtiyacını gidermek için girer-çıkarsın.

Ama eğer kafir, inancına ait söz söyler veya bir işaret taşırsa (haç, Mustafa Kemal imzası veya resmi, futbolcu resmi vs.) bu, onu ilgilendirir. Küfre bakmak her zaman küfür değildir; sen onun üzerindeki küfrü görüyorsun diye küfre rıza göstermiş olmazsın.
Ama onun bulunduğu bu ortam küfür olmamasına rağmen, onunla oturman seni kafir yapmamasına rağmen iyi bir ortam değildir. Bununla beraber onların sohbetinde bulunduğun için haram işlemiş olursun. Küfür simgeleri taşıyan, şirk fikirlere sahip olan kişilerle sebepsiz yere beraber olmak sakıncalıdır.


Soru: Mesela Toplu taşıma araçlarında böyle çok kafir geliyor mecburen biryere gitmek istiyoruz ve böyle kafirlerle yan yana oluyoruz,Yada arabada kafir akrabalar biniyor böyle simgeler oluyor,Yada işyerlerinde mecburen beraber yanyana çalışırken  bu kafirler böyle simgeleri takıyor.Buradada  bazı Dünyevi menfaatler için sessiz durmak küfür olurmu,Yada Ortam müsait olmadığında ötürü sessiz durmak ve Tehlike olabilicek durumlarda sesiz durmak gibi. eğer böyle kişilere durumu anlatsak belki çok büyük sert tepki verebilir.Mesele Bir müsliman İşe gitmek ister ve  toplu taşıma araçlarını kullanmak zorunda kalır durumu gereği ve sonra hiç tanınmadık Kemalist bir genç gelir yanımıza oturur.
Üzerindede Türk bayrağı ve atatürk resmi var Şimdi bu kafire Kalkıp bunu takma desek Çok sert Bir tepki ile Karşılaşma oranı var.Bu orana rağmen o toplu taşıma içinde  herkezin içinde böyle desek çok büyük tehlike çıkabilir yani böyle bir ihtimal çok yüksek. böyle yüksek  ihtimaller olsa bile anlatmak zorundamıyız yada Mutlaka o ortamı terk etmek zorundamıyız.


Cevap: Bu gibi ortamlarda küfür simgesi taşıyan kişiyi -eğer tebliğ ettiğin tanıdık biri değilse- uyarmak gerekmez dar'ul-harpte. Çünkü bu onun üstündedir ve sadece onu bağlar. Bütün toplu taşıma araçlarında, halka açık yerlerde, duraklarda, bankta, hiç tanımadığın, üzerinde küfrün simgeleri bulunan kişiler seni bağlamaz, uyarmak mecburiyetinde değilsin. Küfür söz söylenildiğinde (Allah'la, Müslümanlarla, rasulle alay, sövme, laf atma) o ortamı terk etmelisin ama küfür simgesi taşıyan birini görmekle bu durum aynı değildir.

Soru: Birde Ortamı terk etmenin dereceleri nelerdir bir kişi Uçağa binse  uçakta küfür söz söylense Müsliman bu durumda uçaktan çıkamiyacağına göre neyapması gerekir. Onları duymicak kadar uzak durmak mı gerek başka bir yere oturması falanmı gerek ?bu kaide olursa Ortamı terk kapsamına girermi? yada birevde kafirin biri küfür söz söylese biz o kafirin bulunduğu salonu terk etsek başka bir odaya geçsek ama kafirin sesi gelse bile ortamı terk sayılırmı ?

Cevap: İslam'a, Müslümanlara, rasullere laf atan, söven, alay eden bir konuşma duyulduğunda Müslümanın buna karşı çıkabilme gücü varsa mutlaka çıkmalıdır. Eğer gücü yoksa o ortamı terk etmelidir. Uçakta ise onları duymayacak kadar uzak bir mesafeye gittiğinde ortamı terk etmiş sayılır. Kafirler başka söze geçtiklerinde veya sustuklarında tekrar yerine geçebilir.
Aynı şey ev için de geçerlidir. Böyle bir durumda kafirlerin oturduğu odadan başka bir odaya geçmek ortamı terk etmek kapsamına girer.

Çevrimdışı er-Razi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1574
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #4 : 17 Ağustos 2013, 19:03:47 »
7. Sorunun Cevabı

Soru: Minibuslerde Tanımadığımız kişiler para falan uzatıyor bunu şöföre doğru iletmekte bir sakınca olurmu kafir belki kötü bir yere gider ama yine müsliman buna rıza göstermiş olurmu?Uzatması caiz olurmu

Cevap: Para uzatmak, verilmesi gereken yol ücretini uzatmaktır. Dolayısıyla bir sakıncası yoktur.


Soru: Kafirlerden açık olan yaşlı kadınlara toplu taşıma araçlarında yer vermekte caiz olurmu

Cevap: Başı açık olan yaşlı kadına yaşlılığından dolayı acıyarak yer vermekte bir sakınca yoktur. Ancak ona yer vermeme imkanı varsa, yer vermemek daha efdâldir.


Soru: Herhangi bir yerde,Tanınmadık bir kafir bizden adres isterse adres vermemiz caiz olurmu

Cevap: Verilecek olan adres eğer kötü bir yerin adresi ise veya şüpheli olan bir yerin adresi ise vermemek gerekir. Emin olunmayan yerler için "bilmiyorum" demek daha iyidir. Çünkü o adreslerde caiz olmayan şeyler bulunabilir.

Çevrimdışı hacker1436

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 22
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #5 : 19 Ağustos 2013, 12:40:27 »
yahu bu arkadaş çok güzel sorular sormuş "Allah rızası için" cevaplayacak birisi yok mu bea, ya her defasında da sitemizde zaten var vs. şeyle söylüysünüz ama, onlar bizim sorularımızın cevabı olmuyor yada eksik oluy lütfen ya Allah rızası için çok mühim, bu sitede admin moderatör bilmem ne yok mudur bea..

Çevrimdışı Hak Mücadelesi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1244
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #6 : 19 Ağustos 2013, 13:02:42 »
Sorunun cevabı birebir başka bir sorunun cevabında yoksa hiçbir zaman o bağlantıya üyemizi yönlendirmeyiz. Eğer yönlendirmişsek, sorunun cevabı orada vardır.

Soruların cevapları hazırlanıyor. Hazır olduğunda hiç geciktirilmeden üyelerimizle paylaşılacaktır.


Çevrimdışı hacker1436

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 22
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #7 : 19 Ağustos 2013, 13:35:49 »
Selamun Aleykum

Akidetul İslam kardeş çok güzel açıklamışsın Allah sizden razı olsun başımızdan eksik etmesin bunları samimi olarak söylüyorum Allah'ın rahmeti ve vesilesiyle sizin gibiler olmasaydı biz nasıl uyanırdık, Alemlerin Rabb'ine nasıl kul olabilme şerefine ulaşabilirdik,  belki siz de bazen bunalıyorsunuzdur meşguliyetten işiniz gücünüz yarım kalıyor, ama eminim size şunu biliyor ve aklınıza getirip rahatlıyorsunuz, Ahıret kazancı bu dünyadan çok daha hayırlıdır ve biz bu dünyaya Allah'a ibadet etmek için geldik, Rabb'im -haşa- isteyerek yada  istemeyek küfre yahut şirke zerre kadar dahi değil düşmek, yaklaşmaktan dahi bizi korusun muhafaza etsin, o bize yardım etmeseydi halimiz nice olurdu, ama şunu söyleyim, belki yanınızda değiliz yaptığınız hayırların meyvesini görmüyorsunuz ama bu site vesilesiyle inanıyorum ki kaç kişiyi Allah'a yaklaştırdınız, Rabb'im şaşırtmasın Allah'a emanet olun vesselam..

Çevrimdışı Hak Mücadelesi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1244
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #8 : 19 Ağustos 2013, 23:46:48 »
10. Sorunun Cevabı

Soru: İş yerinde ramazan ayında bazı kafirler açıktan oruç yiyorlar farkında olmayarak ramazan ayına hürmetsizlik ediyorlar yada Ramazan ayının ortasında açıktan sigara içiyorlar vs. daha bir çok Küfür amel. Müsliman bir kişi böyle kişilerin Yanında çalışması yada Toplu taşıma gibi araçlarda böyle araçlarda bulunan kişinin Müslimanın Onlara birşey demeden binmesi,Yada böyle yapan kişilerle Alış veriş yapmak caizmidir ?
 
Cevap: Sitemizde buna benzer konulara çokça cevap verilmiştir. Eğer bu gibi meselelerde kaide doğru anlaşılırsa, hüküm de doğru verilir ve Allah’ın izniyle benzer meselelerde tekrar tekrar şüpheye düşülmez.
 
Kaide şudur: Küfre bakmak veya onu işitmek, her zaman küfre rıza değildir.

1 – Daru’l harpte her küfre karşı gelmemek, ses çıkarmamak, küfür işleyenlerle aynı ortamı paylaşmak küfre rıza değildir.

Nisa suresi 140. ayetteki genel hükmü tahsis eden başka naslar da vardır. Başka ayetler ve Rasulullah (s.a.s)’ın sünneti bunu tahsis etmiş, sınırlarını belirlemiştir. Bu sebeple çizilen sınırlar çerçevesinde, belli şartlar dâhilinde kâfirlerin küfrüne sessiz kalmak küfür olmaz.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“Kalbi imanla dolu olduğu halde inkâra zorlanan hariç kim iman ettikten sonra Allah’ı inkâr eder, kalbini inkâra açık tutarsa işte Allah’ın gazabı onların üzerinedir. Bunlara büyük bir azap da vardır. Bunun sebebi dünya hayatını ahirete tercih etmeleri ve Allah’ın kâfirleri doğru yola sevk etmemesidir.” (Nahl:106-107)

Allah (c.c) bu ayette kalbin imanla dolu olması şartıyla ikrah (zorlama) altında küfür sözü söylenmesine veya küfür ameli işlenmesine izin vermiştir.

İslam’ın olmadığı bir ortamda, kâfirler İslam’la alay etmedikleri veya alay ettiklerinde onlara karşı koyabildiği müddetçe Müslümanın yeme, içme, birlikte çalışma, alışveriş, yolculuk vs. sebeplerden dolayı kâfirlerle bir arada bulunması, akidesinden taviz vermemek şartıyla caizdir.

İslam’ın hâkim olmadığı dönemlerde Müslümanların akidelerinden taviz vermemek şartıyla, kâfirlerle bir arada bulunup onlarla günlük ilişkilerini sürdürmeleri bunun açık bir örneğidir.

Mekke’de ki Müslümanlar gizlilik yani metottan dolayı kâfirlerin küfürlerine karşı koymuyorlardı. Müşrik topluluğuna girip oturmak, onlarla beraber olmak her zaman küfür değildir.

Nisa 140 ve benzeri ayetlerin hükmü ve delalet ettiği mana her küfür için olsa idi Mekke’de küfürden kurtulan bir kişi dahi kalmazdı ve 13 yıl boyunca gizlenmiş Müslümanların hepsi kâfir olurdu. Demek ki her küfre karşı koymak ve onu imha etmek her zaman mümkün değildir. Müslümanlar için küfür olup kâfirler için hayat tarzı ya da inanç biçimi olan durumlarda sözlü olanı sözle bozmak, hareketle olanı hareketle bozmak, yazıyla olanı yazıyla bozmak yeterlidir orayı terk etmek gerekmez.

Kâfirlerin içinde zaruretten dolayı bulunan Müslümanlar o topluma uymamak şartıyla o toplumun içinde bulunmaları gizlilik döneminde oldukları için Müslümanlara zarar vermez. Tıpkı sahabelerin gizli dönemde müşrikler şirk işlerken bulundukları gibidir.

Rasulullah (s.a.s) ve sahabeleri 3 sene gizli dönemde kâfirlerle beraber oldukları ve küfrü gördükleri halde gizlilik icabı karşı gelmediler. Çünkü karşı gelirlerse gizlilik ihlal olacaktı ve Müslümanlar zarar göreceklerdi.

Günümüzde belki de Mekke’dekinden daha fazla gerek sözlü, gerek yazılı ve gerekse hareket olarak, yanımızda küfürler işlenmesine rağmen her küfre müdahale edemiyoruz. Mekke müşrikleri Mekke’de açık açık küfürlerini icra etmelerine rağmen, Müslümanlar gizlilik yani metottan dolayı onların küfürlerine karşı koymuyorlardı. Rasulullah’ın başına deve işkembesi konduğunda bu durumu gören Abdullah b. Mesud müdahale edememiştir. Bu arada kızı Fatıma’ya haber verilmiş, o da gelmiş ve deve işkembesini kaldırmıştır. Ve bu süre içerisinde Abdullah b. Mesud’un müdahale etmemesi küfre rıza sayılmamıştır.

Şayet her küfre ses çıkarmamak küfür olsa idi, Abdullah b. Mesud müdahale etmediği için tekfir edilirdi, ancak böyle bir şey vuku bulmuş değildir. Daru’l harpten dolayı her küfre karşı gelmemek, ses çıkarmamak, küfür işleyenlerle aynı ortamı paylaşmak küfre rıza değildir. Müslümanların bunlara karşı koyacak güçleri olmadığı için onlara karşı fiili harekete geçememektedirler. Bundan dolayı da Müslümanlara küfre rıza gösterdiler denilemez. 

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“Biz hiç kimseye güç yetiremeyeceğinden fazlasını yüklemeyiz...” (A’raf: 42)              

“Hiç kimse gücünün üstünde bir şeyle mükellef tutulamaz.” (Bakara: 233)


Tabi ki bunların bu durumdan kurtulma ve çabaları olmalıdır. İslam’ın aziz olması için çabaları yoksa sadece kendilerini dünya hayatına adamış, işten, aştan, göbek büyütmekten ve ticaretten başka düşünceleri yoksa Seyyid Kutub’un da dediği gibi bunlar ancak cahiliye dişlisidirler. Ve bunlar sofra mücahitleri, magazin tacirleridir.

Daru’l harpte kâfirlerin küfürlerine ses çıkarmamak, her zaman küfre rıza demek değildir.

Küfre rıza, yani küfürden razı olma küfürdür.

Başkasının küfrüne sessiz kalmak; o kimsenin küfrünü caiz veya onu iyi gördüğünde ancak küfür olur. Şayet onu caiz ve iyi görmezse küfür olmaz.

Mekke’deki Müslümanlar, Allah (c.c)’ın ayetlerini inkâr ve onlarla alay eden kâfirlerle beraber aynı mecliste zaruret sebebiyle bir arada bulunuyorlardı. Küfür işleyen kâfirlerin yaptıklarından hoşlanmayan, güç ve imkânları olmadığı için zaruretten dolayı onlarla beraber oturan, onlardan ayrılamayan ve onların küfürlerine karşı koyamayan Müslümanlara müşrik hükmü verilmemiştir. Çünkü onlara karşı gelebilme ve onları inkâr edebilme güç ve imkânları yoktu. Kâfirlere düşmanlık gösterdiği zaman onların kendisine eziyet edeceklerinden korkarak, kalben onlara düşmanlık ve kin beslemek şartıyla, onlarla beraber bir arada bulunmak zorunda kalan Müslümanlar onlarla aynı hükmü almazlar. İşte böyle bir incelik sebebiyle Müslümanlar küfür işleyen kâfirlerin küfürlerine rıza göstermiş olmazlar.

Küfür sistemlerini yok etmek için bütün gücüyle çalışan Müslümanlar kâfirlerle birlikte yaşamak veya bulunmak zorunda kaldıklarında şirk, küfür ve haramlarında meyletmez, bu gibi konularda onlara yardım etmezlerse kâfir olmazlar.

Fakat Allah (c.c)’ın ayetlerini inkâr ve onlarla alay edilen yerlerde ayrılma imkânları olduğu halde, geçerli bir sebep olmaksızın kâfirlerle birlikte bulunan ve müdahale etmeyen Müslümanlar Nisa 140 ayetinin hükmüne girerler.
 
2 – Kâfirlerin ibadet ettikleri putlarının ve heykellerinin olduğu yerde durmak ya da bulunmak ona tazim sevgi ve kabul olmadığı sürece küfre rıza değildir.

Rasulullah (s.a.s)’ın Mekke’deki hayatı buna en güzel örnektir. Rasulullah (s.a.s) Kâbe’de 360 put olduğu halde orayı tavaf etmiş ve gücü olmadığı için onları kıramamıştır.  Fakat Medine’de gücü elde edince hepsini kırmıştır.

Küfre rıza ne zaman söz konusu olur, ne zaman olmaz, bunu genişçe izah ettikten sonra inşeAllah aklındaki soru işaretleri gider ve benzeri durumlarda hükmün nasıl olacağını bilirsin.

Çevrimdışı Sorumvar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 13
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #9 : 20 Ağustos 2013, 20:33:58 »
Soru:Birşey daha sormak istiyorum İslam dinini getirmek için, zorunda kalınırsa Her türlü küfür işlemek Mübahtır kaidesi doğrumudur. ? böyle diyen kişinin hükmü nedir. ve bu konu hakkında bilgim yok benim bu aslı dini ilgilendiren bir meselemidir eğer bilmezsem müsliman olmamışmı? sayılırım ve hangi durumlarda küfür işlenir yada işlenmez?

Çevrimdışı Hak Mücadelesi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1244
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #10 : 21 Ağustos 2013, 15:32:04 »
11. Sorunun Cevabı

Soru: bir kişi Tağuta muhakeme olmak Küfür diyor ancak Günümüz Temyizi İkrahi Mülcinin şartlarını bilmediğinden Ötürü Temyize başvurmak  İkrahtan sayılıp sayılmadığı Hakkında bilgisi olmayan kişi Ameli işlemediği halde Tekfir edilirmi yoksa huccetten sonramı tekfir edilir?
 
Cevap: Tağuta muhakeme olmanın küfür olduğunu bilen bir kimsenin, temyiz mahkemesine muhakeme olmanın da küfür olduğunu bilmesi gerekir. Çünkü ilk muhakeme normal mahkemeye, temyiz ise üst mahkemeye başvurmaktır. İşte bunu, her Müslümanın bilmesi gerekir. Yani; ilk mahkemeye başvurmak ile temyiz mahkemesine başvurmak arasında fark yoktur. İkisi de tağuta muhakeme olmaktır.
 
İkrah-ı mülci şartlarını bilmemesi onu mazeretli kılmaz. Çünkü küfür işlemek ancak ikrah altında söz konusu olur ki kişi kendi kafasına göre ikrahın şartlarını tayin edemez. Mutlaka tefsire veya müçtehit âlimlere başvurması gerekir. Başvurmaz ve bu konuda yanlış yaparsa, Allah katında sorumludur.
 
Dolayısıyla ikrah-ı mülci olmadan temyiz mahkemesine başvuran kişi, aynı normal mahkemeye ikrahsız başvuran kimse gibi olup bu konuda cehaleti mazeret değildir.
 
Şayet ameli işlemediği halde ikrahın şartlarını ve sınırlarını bilmeden temyiz mahkemesi için "küfür değil" diyorsa, aynen ameli işlemiş kimse gibidir. Bu, şuna benzer; tağutun mahkemesine başvurmadığı halde başvurmanın küfür olmadığına inanıyor ve bunu zannediyor. Her iki durumda da bu kişi kâfirdir.

Çevrimdışı er-Razi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1574
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #11 : 21 Ağustos 2013, 15:45:12 »
8. Sorunun Cevabı

Soru: Kimlik,Ehliyet  vs. gibi evraklarda Tağuta ait olan bayrak resmi var bir müsliman bunu tahrif etmek zorundamıdır.Eğer tahrif etse polisler arama yapınca çok sıkıntı çıkarıtıyor yada başka resmi işlemler ile ilgili (Hastane vs.) olan kurumlar sorun çıkarıyorlar yinede Tahrif etmek zorunlumudur.

Cevap: Kimlik, ehliyet vb. şeylerde bulunan bayrak resmini tahrif etmeye gerek yoktur.  Çünkü tağutun resmini taşımak küfür değildir. Küfür olan; tağuta saygı göstermek, tağutlara ait olan simgeleri asmak ve tağuta ibadet etmektir. Kullandığımız parada da tağutun resmi vardır. Rasulullah (s.a.s)'ın kâfirlere ait olan ve üzerlerinde putlarının resimleri bulunan altın dinarı ve gümüş dirhemini kullanması, bu gibi şeyleri tahrif etmeden kullanmanın küfür olmadığının delilidir.

Çevrimdışı er-Razi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1574
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #12 : 21 Ağustos 2013, 15:51:41 »
9. Sorunun Cevabı

Soru: Kafirlerden biri kendi menfaatimizde olmak şartıyla bir kafire yalan yere evrak hazırlayıp kandırmakta ona yalan söylemekte sakınca olurmu ? Mesele   Bir müsliman Ehliyet alıcak ama Ehliyeti alabilmesi için bir kafir evrak getiriyor bunları  ben sana öğrettim diye imzala Aslında öğretmedi ama işin kolayına kaçarak böyle yapıyorum zaten benimde menfaatim söz konusu burda.Sonra diğer kafirlere bunu gösteriyorlar bunu bunu öğrendi diye yalan söyleyerek uygulamaya koyuluyor.Böyle bir şey yapmak caizmi Müsliman kafirlere Rüşvet verebilirmi kendi menfaati için onları geçiştirmek için ve onları dolandırabilirmi ?

Cevap: Kâfirin, müslümana öğretmediği halde "öğrettim" diye evrak hazırlaması müslümanın lehinedir. Dolayısıyla Müslümanın bu kişiye para vermesi caizdir. Darul harpte kâfir devleti kandırmak için böyle sahte evraklar hazırlamak ve Müslümanın, hakkını alamadığı zaman hakkını elde etmek için para vermesi caizdir. Bunun ismi rüşvet değildir. Rüşvet, başkasının hakkını almaktır ve bu haramdır. Ama hakkını elde etmek için para vermek caizdir. Bunun ismi raf'uz-zulm, yani; zulmü, zararı kaldırmaktır.

Çevrimdışı Sorumvar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 13
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #13 : 21 Ağustos 2013, 16:11:21 »
Selamun ALeykum abi birşey sorucam  Tağuta muhakemede ikraha girip girmeme konusunda araştırma yoluna koyulan kişi tekfir edilmez değilmi,İkrah'ın  hangi konularda geçtiğini bilmese bile ne küfür diyor ne küfür değil diyor araştırma yoluna  koyulup cevabı  buluna kadar ve araştırdığı için kafir olmaz ama araştırmazsa öyle beklerse araştırma imkanı olduğu halde ozaman küfre girer yanlış anlamdıysam? Doğrumu anladım? ve bu her durum içinde geçerli olurmu

Çevrimdışı Sorumvar

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 13
Ynt: Soruları Deliller ile cevaplamınızı istiyorum.
« Yanıtla #14 : 22 Ağustos 2013, 16:26:26 »
Akhi,Benim anlatmak istediğim şu aklımda şu şüpheden kurtulmak istiyorum.Zaruretten ötürü Küfür işlenip işlenmediğini bilmiyen ama bu konu hakkında kesin birşey demeyip bilmiyorum diyen kişi Araştırma yoluna koyulmuş olsa bile kafir olurmu.Mesela geçen Yeni müsliman olmuş  adamın bir bana şöyle dedi :Buz dolabı almak için,Hat almak için Küfür maddenin altına imza atılırmı buz dolabına ihtiyacım var  kalben bunu küfür görsem bile bunu zaruretten ötürü  Yapsam küfür olurmu olmazmı'' diye soran bir kişi daha ameli işlememiş işlemeyede niyet etmemiş sadece bilgisi olmadığını söylüyor ve bana sorup durumu öğrenmeye çalışıyor ve eğer küfürse yapmam Küfür değilse yaparım diyor.Böyle kişi müsliman olmamış sayılırmı.bu daha la ilahe ilAllah'ı reddetmemiş sayılırmı. bunu hemen cevaplarsanız güzel olur. bende yeni öğreniyorum bu konuları.


SOSYAL MEDYADA PAYLAŞ

Yapılan paylaşımlar vesilesi ile Allah'ın razı olmadığı, İslam'a zıt olan şirk (Allah'a ait hak, sıfat ve yetkileri Allah'tan başkasına veyahut Allah'la beraber başkasına vermektir) ve küfür (gerek inatla gerek cehaletle gerekse inat edenleri taklit sebebiyle Allah'ın tevhidini inkar ve rasulünü yalanlamaktır) içeriklere veyahut bunların savunuculuğunu yapan kurum veya kuruluşlara ulaşmanız halinde hiçbir sorumluluk kabul etmiyoruz.
Facebook  Twitter  Google