Hoş Geldiniz!

Sitemizden en iyi şekilde yararlanmak için Giriş yapın.

Eğer üyeliğiniz yoksa Kayıt olun.

Gönderen Konu: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri  (Okunma sayısı 35380 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı esedullah69

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 4
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #15 : 30 Haziran 2011, 22:51:21 »
Kendisine rasül gelmeyen kimseler diyerek umarım rasulimizden önceki dönemi kast etmişinizdir şayet genel konuşuyorsanız ALLAH ben rasül veya elçi göndermediğim kişileri hesaba çekecek değilim buyuruyor eğer kastınız cahiliyye dönemiyse bakın tekrar söylüyorum burada konu rasülüllahın  babası dolayısıyla o öldüğünde islamiyet adına bi din yoktu ama bir önceki hak din hristiyanlık vardı onun kuralları geçerliydi altını çizerek söylüyorum rasulimizin babasının o dinde olmadığına kanıt veya sapık bir dinde olduğuna lütfen bir delil getiriniz mesela,necaşi hristiyandı islamiyete yetişti ve müslüman oldu kanıtını sorarsanız (rasülüllah cenaze namazını kıldı) eğer bunun gibi rasulimizin babası islam dinine yetişipte itaat etmeseydi sözünüz doğru olurdu.Rasülüllahın soyunun temiz oluşu sadece anne tarafından değil baba tarafındanda geçerlidir anlında rasülüllahın nurunu taşıyan bir insana ALLAH kötülük yaptırcak değildir nitekim öyle olsaydı rasülüllah bu hadisi söylemezdi.ALLAH ben ona ne vahy edersem o onu konuşur buyuruyor.

Çevrimdışı Hak Mücadelesi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1244
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #16 : 30 Haziran 2011, 23:41:03 »
İsa (a.s) ile Rasulullah (s.a.s) arasında Rasulsüz geçen dönemi (Fetret dönemini) kastettim. 

Fetret ehlini kabul eden alimler fetret ehlini başlıca iki kısma ayırdılar. Bunlar:

a) Şirk ehline tabi olan, şirk ehlinin yaptığı şirklerden rahatsız olmayan, yaşadığı zamanda ister bulunsun ister bulunmasın şirk ehlinin dininden başka bir din aramayan kimselerdir. Bu kimseler cehaletleri sebebiyle mazeretli değillerdir. İsra: 15 ayetinin hükmüne veya kıyamet gününde imtihan edilecek dört kişi hadisinin kapsamına girmezler.

b) Yaşadığı zamandaki mevcut şirkleri bilen, bunları kabul etmeyip reddeden, fakat Allah’a ibadet etmek için Allah’ın rasul gönderdiği zamanda yaşamadığından dolayı Allah’ın dinini bulamayan kimselerdir. Bu kimseler:

Ya Allah’a yaklaşacağı bir şeriat bulamayan birer muvahhittir. Bu özellikleri sebebiyle kıyamet gününde Allah’ın azabından kurtulacaklardır. Rasulullah gelmeden önce yaşamış ve kendilerine “hanifler” (Hanifler dedelerinin ve babalarının şirk dinini terkedip sadece Allah’a yönelen muvahhidlerdir. Bunlar Rasulullah rasul olmadan önce mevcut idiler. Fakat Allah’a ibadet etmek için yaşadıkları dönemde Allah’ın şeriatini bulamadılar. Zeyd b. Amr b. Nufeyl onlardandır.) denilen kimseler bunlardandır.

Ya da kavimlerinin işlediği şirki terkeden fakat bu şirk hakkında hüküm veremeyen, bütün gücünü kullandığı halde sahih dine ulaşamayan kimsedir. İşte ancak bu kısma dahil olan kimseler İsra: 15 ayetinin ve imtihan edilecek dört kişi hadisinin hükmü dahilindedirler.
(Şatibi El İhtisam c:1 s: 161 İbni Kayyım Tariku’l Hicreteyn s: 413 bak)

Rasulullah (s.a.s)’dan önce değişik dinlere mensup birçok topluluk vardı ve bunların hepsi de kendilerinin müslüman ve doğru yolda olduklarını iddia ediyorlardı. Bunlardan birisi Yahudilerdi. Bunlar gibi İsa (a.s)’a gönderilen kitaba inanan hristiyanlar vardı. Bir diğer topluluk ise İbrahim (a.s)’ın getirdiği tevhid dinine bağlı olduklarını iddia eden putperest müşriklerdi.

Biz Rasulullah (s.a.s)'ın babasının Hristiyanlık dini üzere olduğunu iddia etmiyoruz. Rasulullah (s.a.s)'ın babası bu sınıflardan hangisi içinde yer alıyorsa ona göre Allah katında muamele görecektir. Tevhid daveti kendisine ulaşmadığı için tevhidi sağlamayanlar, her ne kadar cehalet sahibi olsalar da Müslüman olarak isimlendirilmezler. Onların ahirette azab görüp görmeyeceklerini ise Allah bilir. Bizim verdiğimiz hüküm, dünyadaki hükümdür.

Rasulullah (s.a.s)'ın anne ve babasıyla ilgili az önceki mesajımdaki son cümleyi tekrar okuyunuz.

Rasulullah (s.a.s)'ın, kendi anne ve babası için Müslüman olmadıklarını gösteren bu iki sahih hadise aklî dayatmalarınızla muhalefet etmeniz gerçekten ilginçtir.. Siz anlamamakta direniyorsunuz. Fakat delil olarak Kur'an ve Sahih hadisler apaçık ortadadır.

davuteg

  • Ziyaretçi
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #17 : 01 Temmuz 2011, 00:45:11 »
Enes’ten nakledilen sahih bir rivayette de şöyle anlatılmaktadır: “Birisi:

“Ya Rasulullah babam nerededir?” diye sordu. Rasulullah (s.a.s): “Cehennemdedir.” buyurdu. Adam arkasını dönüp gidecekken Rasulullah (s.a.s) onu çağırdı ve: “Benimde senin de baban cehennemdedir.” buyurdu.
(Müslim, İman: 347)
Peygameber efendimiz (sav)in amcası Ebu Talip Nebiye dönerek şöyle dedi.
“Ey kardeşimin oğlu! Sen kavmine büyük bir işle geldin. Onunla kavmimizin birliğini dağıttın,onların akıllarınıakılsızlıkla itham ettin, ilahlarını ve bağlı oldukları dinlerini küçülttün ve onların ölmüş olan atalarımızı tekfir ettin .”
(Siyeri İbn-i Hişam
Bu rivayetten açıkça anlaşıldığı üzere Allah’ın Rasulu (sav) Mekke putperestlerinin atalarını kafir kendilerini akılsızlıkla ilahlarının birer puttan başka bir şey olmadığını ortaya koymuştur.

Hz.Muhammed (sav) efendimiz Taif dönüşünde şehre tekrar girebilmesi için amcası Ebu Lehebin himayesine girmiştir. Bunun üzerine Ebu cehil ve bir takım fetbaz kişiler Ebu Lehebi rasulimize karşı kışkırtarak ona git sor bakalım Muhammed (sav) sizin dedeniz Abdulmüttalib için ne diyor.
Ebu Lehep  dedemiz nerdedir diye Rasulullah (s.a.s)'e gelip sorduğunda Rasulullah (s.a.s.):
“Abdulmuttalib ve onun gibi olanlar cehenneme girerler.”
Buyurdu. (İbn-i Cevzi)
Yüce Allah şöyle buyumaktadır.

3:12 -)O inkârcı kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena bir döşektir.

“Çünkü onlar atalarını sapık yolda buldular.”
“Öyle iken yine de düşünmeden atalarının peşinden koşuyorlardı.”
“Andolsun onlardan öncekilerinin çoğu da sapmıştır.”
“Biz onların içine de uyarıcılar göndermiştik.”
Saffat/69-70-71-72

“`Ya da şöyle diyemeyesiniz diye; "Vaktiyle atalarımız müşrik olmuşlardı, biz onlardan sonra gelen kuşaklardık, bizi eğri yola sapanların yaptıklarından dolayı mı mahvedeceksin?"ARAF 173-

O halde tekfir Allah’ın hükümlerine göre hüküm vermektir. burda gecen kavmin bulunduğu yol acık bir şekilde ifade edilmiştir. o dönemdeki kavimlerin durumu öğrenmek isterseniz .bu hadisler üzerine almler uzun incelemeler ve lışmlar yapmışalrdırbu konu hakkında  ödnemdeki ilmi çalışmara bakarsanız sorularınıza cevap bulacaksınız. burda her dediğimize göre konuşamayız.

davuteg

  • Ziyaretçi
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #18 : 01 Temmuz 2011, 01:23:35 »
esedullah69 -    Rasulullahın Hayatı ile İslamın Hareket Metodu I    hz muhammed ( a.s) ebeveynleri hakkında ilim edinebilirsiniz.


Çevrimdışı salihafurkan

  • Aktif Üye
  • **
  • İleti: 71
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #19 : 11 Temmuz 2012, 13:18:40 »
rasulimizin ebeveynleri konusunda birşey söylememeliyiz bence.bize faydası olmayan yada zarar getirmeyen bir konuda konuşmayalım arkadaşlar.herşeyin en iyisini ALLAH(C.C) bilir...

Çevrimdışı Burhân

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 17
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #20 : 02 Ağustos 2012, 08:46:00 »
Alıntı
Peki İsra Suresi 15. ayetin bu konuyla alakası var mı?

"Ve biz, bir rasul gönderinceye kadar (asla) azab edecek değiliz." (İsra: 15)

Bu ayet, dünyada kendisine rasul daveti ulaşmamış kimseler hakkında, ahirette azab görmeyeceğini bildiren bir ayettir.

Rasulsüz geçen zamana "fetret dönemi" denir.

İsa (a.s)’dan sonra rasulsüz geçen zamanın ne kadar olduğu konusunda alimler ihtilaf etmişlerdir.

Katade’nin bir rivayetine göre; İsa (a.s) ile Muhammed (a.s) arasında geçen süre, 560 senedir.

Diğer bir rivayetine göre ise 600 senedir.

Kasım’ın, Hüseyin’den, o Ebu Süfyan’dan, o da Muammer’den o da arkadaşlarından yaptıkları rivayete göre; İsa ile Muhammed arasındaki süre, 540 senedir..

Dahhak’a göre; 430 küsür senedir.

Rasulullah (s.a.s)'ın annesi ve babasına, iman etmedikleri için dünyada müslüman hükmü verilmez. Fakat ahirette azab edilip edilmeyeceği, mazeretli sayılıp sayılmayacaklarını Allah bilir.

Bazı alimlere göre fetret ehli diye isimlendirilen ve tevhid daveti kendisine ulaşmayan kimseler ahirette imtihan edilecekler.

Ahirette imtihan edilecek dört kişiyle ilgili olarak delil aldıkları hadis şöyledir:

El - Esved b. Seri’ radiyAllahu anh’den Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

"Kıyamet gününde dört çeşit insan konuşacaktır. Hiç duymayan sağır, deli, çok yaşlı olan ve fetret döneminde ölenler.

Sağıra gelince... Şöyle diyecek: "Rabbim! İslam geldiği zaman ben, hiç bir şey duymuyordum."

Deliye gelince... Şöyle diyecek: "Rabbim! İslam geldiği zaman çocuklar bana hayvan pislikleri atıyorlardı."

Yaşlıya gelince... Şöyle diyecek: "Rabbim! İslam geldiği zaman ben, hiç bir şey anlamıyordum."

Fetret döneminde ölmüş olan kişiye gelince... Şöyle diyecek: "Rabbim! Senin tarafından bana herhangi bir rasul gelmedi."

Bunun üzerine Allah-u teala onlardan kendisine itaat edeceğine dair söz alır. Sonra onlara: "Ateşe girin!" diye haber  gönderir. Muhammed’in nefsi elinde olan Allah’a yemin ederim ki ateşe girerlerse ateş onlar için soğuk ve zararsız olur."
(Ahmed rivayet etti. Bu hadis için bir çok alim sahih dedi. İbni Kesir, Tefsirinde c: 5 s: 51’de bu hadisin değişik rivayetlerini nakletti.)

İslam Dininin Aslı kitabının 46. soru ve cevabını bir oku istersen. Çünkü bazı alimlere göre aklen caiz olmasına rağmen şer’an tevhidin kendisine dünyada ulaşmadığı kimseler yoktur. Onların da delillerini görürsün.



İsra Suresi 15. Ayet hakkın da İmam Kurtubi, "azab"tan kastın  Ahiret yurdu değil, Dünya hayatın da olduğunu söylüyor. Bu konu hakkında tatmin edici bilgi verir misiniz ?

Çevrimdışı Hak Mücadelesi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1244
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #21 : 29 Ağustos 2012, 00:32:03 »
Soru: İsra Suresi 15. Ayet hakkın da İmam Kurtubi, "azab"tan kastın  Ahiret yurdu değil, Dünya hayatın da olduğunu söylüyor. Bu konu hakkında tatmin edici bilgi verir misiniz ?

Cevap: Kendisine huccet ulaşmamış kimselerin dünyada azaba uğratılmamaları; Allah-u Teâlâ’nın dünyada onları ceza ve helake maruz bırakmamasıdır. Allah-u Teâlâ’nın bir kavme azap etmesi, onlara bir rasul gönderilmesine ve Kur’an ile huccetin ikame edilmesine bağlıdır.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Senin Rabbin, hiçbir memleketi, o memleketin merkezine kendilerine ayetlerimizi okuyan bir rasul göndermedikçe helak etmez. Ve biz ancak halkı zalim olan memleketleri helak ederiz.” (Kasas: 59)

“Biz onları önceden helak etseydik derlerdi ki: “Rabbimiz! Bize bir rasul gönderseydin de zillete ve hakarete uğramadan önce senin ayetlerine tabi olsaydık.” (Ta-ha: 134)

“Bu; Rabbinin, halkı habersizken zulümlerinden dolayı ülkeleri helak edici olmamasındandır.” (En’am: 131)


Şeyh Ziyaeddin El-Kudsi şöyle demiştir:
“Allah (c.c) risaletten önceki şirk ehlini de kötülemiş, ayıplamış ve eksik olduklarını, onların büyük bir tehlike içinde olduklarını, ateşten bir çukurun kenarında olduklarını, şirkin en büyük zulüm olduğunu ve azaba yol açtığını bildirmiştir. Fakat azabın gerçekleşmesi risaletin kişiye ulaşmasına bağlıdır. Bu da Allah (c.c)’ın kullarına olan fazlı ve rahmetinin eseridir.

O halde müşrik hükmünü vermek ile azab görmek ayrı ayrı şeylerdir.

Dünya ve ahiret azabını hak eden herkes müşrik ve kâfirdir. Fakat her müşrik azab görecek demek değildir.

Bu ikisi arasında genel ve özel kesin farklar vardır. Buna çok dikkat etmek gerekir.

İnsanlar rasul gönderilmeden ve kendilerine huccet ikame edilmeden önce bazı konularda mazeretli, bazı konularda ise mazeretli değildirler.

Onların mazeretli oldukları konu, kendilerine risalet hucceti ulaşıncaya kadar dünya ve ahirette azaba uğratılmamalarıdır. Bu, Allah (c.c)’ın fazlı ve rahmetinin bir sonucudur.

Fakat şirk koşma, şirk üzere öldüklerinde cenaze namazlarının kılınmaması, müslümanların mezarlığına gömülmemeleri, onlar için istiğfar edilmemesi, kestikleri etlerin yenilmemesi, kadınlarıyla evlenilmemesi gibi hükümlerin onlara uygulanmasında mazeretli değildirler. Yani, risalet ve tebliğ ulaşmasa da bu hükümler onlara uygulanır.” (Büyük Şirkte Cehalet Mazeret Değildir, s: 71-72)

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
“Bizzat kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde: “Rabbimiz! Ne olurdu bize bir rasul gönderseydin de, ayetlerine uysak ve mü’minlerden olsaydık!” diyecek olmasalardı (seni göndermezdik).” (Kasas: 47)

İbn-i Kayyım
şöyle demiştir:
“Allah (c.c) bu ayette; kendilerine rasul gelmeden önce başlarına musibet isabet eden kimselere, ancak yaptıkları kötülükler sebebiyle musibet isabet ettiğini haber veriyor. Fakat Allah (c.c)’ın o kimseleri cezaya uğratması ancak rasuller göndermesinden sonradır. Zira Allah (c.c) rasuller göndermeden ve hucceti ikame etmeden onlara ceza isabet etmeyeceğini bildirmiştir.” (Medaricu’s Salikin c: 3 s: 512-513)

Çevrimdışı ‎ أبو حنيفة‎

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 13
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #22 : 06 Temmuz 2017, 21:49:34 »
Hak Mücadelesi!
Soru: Rasul sallallâhu aleyhi ve sellem'in annesi ve babası hakkında "ateştelerdir" diye bilirmiyiz? Cumhur ulema bu konuda ne demiştir?

Çevrimdışı Hak Mücadelesi

  • Site Yöneticisi
  • *****
  • İleti: 1244
Ynt: Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)'ın Ebeveynleri
« Yanıtla #23 : 06 Ocak 2018, 00:47:29 »
Soru: Rasul sallallâhu aleyhi ve sellem'in annesi ve babası hakkında "ateştelerdir" diye bilirmiyiz? Cumhur ulema bu konuda ne demiştir?

Cevap: Rasulullah (s.a.s) Müslim’de geçen bir hadiste, babası hakkında "Babam da ateştedir." demiştir. Yine Müslim’de geçen bir hadiste, annesinin mezarının önünden geçerken Allah (c.c)’tan annesine mağfiret dilemek için izin istemiş fakat Allah (c.c) buna izin vermemiştir.

Ehlisünnet inancına göre Rasulullah (s.a.s)'ın anne ve babası ehli fetrettendir, onlara Müslüman hükmü verilmez. Ama azap görüp görmeyecekleri meselesi Allah’a aittir.


SOSYAL MEDYADA PAYLAŞ

Yapılan paylaşımlar vesilesi ile Allah'ın razı olmadığı, İslam'a zıt olan şirk (Allah'a ait hak, sıfat ve yetkileri Allah'tan başkasına veyahut Allah'la beraber başkasına vermektir) ve küfür (gerek inatla gerek cehaletle gerekse inat edenleri taklit sebebiyle Allah'ın tevhidini inkar ve rasulünü yalanlamaktır) içeriklere veyahut bunların savunuculuğunu yapan kurum veya kuruluşlara ulaşmanız halinde hiçbir sorumluluk kabul etmiyoruz.
Facebook  Twitter  Google