"Selam hidayete tabi olanlara olsun" (Ta-ha: 47)
Cemaat-i Müslimin (Tekfir Ve’l Hicre)'in kurucusu olarak bilinen kişi Şükrü Ahmed Mustafa'dır. Kendisi, İslam Mücahidlerinden olan Seyyid Kutub gibi Asyut doğumludur. (1942)
1965 İhvan soruşturmasında gözaltına alınmış ve ağır işkencelere maruz kalmıştır. Hapisteyken görüşleri netleşmiş ve hapisten çıktığında artık kendine taraftar toplamaya başlamıştır. Artık ne İhvan'la, ne Mısır hükümetiyle, ne de Mısır halkıyla bir bağı yoktur. Artık ona göre; o dönemin firavunu Enver Sedat ve hükümeti ve Mısır halkı İslam milletinden değildir. Dönemin hükümeti ve devlet zalim oldukları için, halk ise bu zulme sessiz kaldığı için, halkın kimi kesimi de bu zulmü desteklediği için kafirdir. (Bu doğru olan bir görüştür ve günümüzün tüm devletleri ve halkları bu hükümdedir)
Şükrü Ahmed Mustafa, yoldaşlarıyla beraber 1970'li yıllarda El-Minya bölgesine hicret etmişlerdir. Haliyle görüşleri ve yaptıkları hükümet tarafından hoş görülmemiş ve Şükrü Ahmed Mustafa'nın yoldaşlarının çoğu hapse atılmıştır. Çok geçmeden Şükrü Ahmed Mustafa yoldaşlarını kurtarmak sebebiyle o dönemin vakıflar bakanı Ez-Zehebi'yi kaçırıp öldürmek iddiasıyla tekrar hapse atılır. Askeri mahkemede yargılanan Şükrü Ahmed Mustafa her ne kadar bu iddiayı reddetse de 1978'de Mısır firavunları tarafından idam edilir.
Cemaatin asıl adı: "Cemaat-i Müslimin" dir. Tekfir Ve’l Hicre ismi Mısır güvenlik güçleri tarafından verilmiştir.
Şükrü Ahmed Mustafa'nın sapık olan görüşlerinden bazıları;
Şükrü Ahmed Mustafa mezhepleri reddeder. Ona göre fakihlere uymak şirktir. Delili: "Onlar hahamlarını rahiplerini ve meryem oğlu İsa'yı rabler edindiler" (Tevbe: 31) ayetidir. Şükrü Mustafa'ya göre kitap ve sünnet alimin yardımı olmaksızın anlaşılabilir.
Yine Şükrü Mustafa'ya göre zalim veya fasık Müslüman yoktur. Allah (svt) Kur'an'da Müslümanların sıfatı olarak zalim ve fasıkı kullanmamıştır.
Yine Şükrü Mustafa'ya göre 4 mescid dışında tüm mescidler mescid-i dırardır.
Yine Şükrü Mustafa'ya göre günah işleme de ısrar hem şirk hem de küfürdür.
Daha geniş bilgi edinmek için Şükrü Ahmed Mustafa'nın El-Israr ve Usulu Fıkıh kitaplarına bakınız.
Ziyaeddin El-Kudsi'nin eserlerini inceleyen birisi O'nun bu fikirlere sahip olmadığını görecektir.
En doğrusunu Allah (svt) bilir.
Vesselam...